Bir dizi incelemelerde bulunmak ve gündeme ilişkin düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılmak üzere Bayburt’a gelen Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Cengiz Yavilioğlu, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş’i ziyaret etti.

Bayburt Valisi İsmail Ustaoğlu, Ak Parti İl Başkanı Hakan Kobal’ın da eşlik ettiği ziyarette, Bakan Yardımcısı Yavilioğlu, gündeme ilişkin basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu.

“Bayburt Bizim İçin Bir Kader İli Oldu”

15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminde Bayburt’ta bulunduğunu anımsatan Yavilioğlu, “Bayburt bizim için bir kader ili oldu; 15 Temmuz’u Bayburt’ta yaşadım. O gün Türkiye’nin kaderini değiştirmek isteyenlerin kalkışmış oldukları bir eylem vardı. Elhamdülillah, milletimiz bir bütünlük içerisinde gereken cevabı verdi”dedi.

Neden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi?

Ekonomik, siyasal ve sosyal gerekçeleriyle “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” konusunda organize edilen bir konferansa konuşmacı olarak Bayburt’a geldiğini belirten Yavilioğlu açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet siteminin önemli gerekçesi iktidara müdahale etmek isteyenlerin müdahale imkânlarını ortandan kaldırmaktır; Milletin teveccühleriyle oluşmuş olan istikrarlı hükümetlere yapılmak istenen müdahaleleri oluşacak yeni sistemle tamamen tarihe gömmek. Bu anayasa Türkiye için bir kader anayasasıdır. Bu anayasanın en önemli özelliği de halkı iktidarın merkezine taşımasıdır. Bundan sonra 15 Temmuz gibi kalkışmaların bir daha olmaması, kişilere bağlı iktidarların olmaması için bir anayasaya ihtiyaç olduğu aşikardır. Bu çalışmaları halkımıza anlatmamız gerekiyor. Onun için Anadolu’nun birçok vilayetinde bu tür faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Milletimize Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Yeni anayasa içerisinde ne var ne yok onu anlatmaya gayret ediyoruz. Ortalıkta birçok kirli bilgi var, devletin federal yapıya dönüştürüleceği konusunda iddialar var. Bunların hiçbir gerçekliğinin olmadığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin meclisi daha da güçlendireceği, yürütmeyi daha da güçlendireceği, daha demokratik daha istikrarlı bir ülkede yaşayacağımızı milletimize anlatmamız gerekiyor. Bu bizim için vatani bir görev. Eminiz ki, geçmiş tarihlerde olduğu gibi milletimiz kendi adına, geleceği adına, devleti adına basiretini kullanarak en doğru kararı verecektir.”